20 Nisan 2015 Pazartesi

GELİNKAYASI’NIN SIRRI

Doğa Gezginleri Grubumuzun ikinci seferi, 17.04.2015’te Cehrilik-Gelinkayası namıyla meşhur bölgeye düzenlendi. Burası Yozgat’ın turizm açısından dikkati calip yerlerinden biridir. Nohutlu tepesinin kuzeybatısında bulunmaktadır. Bölgeyi gezmek isteyen doğa düşkünü meraklı gezgin, şehir merkezinden hareketle Büyük Cami, İstiklâl Lisesi, Sevgi evleri, Et ve Süt Kurumu rotasını takip ederek, Musabeyli-Boğazkale-Hattuşaş yolundan, su deposunun altından sağa kıvrılmalı ve karşılaştığı ilk tepeyi aşmalıdır. Tepenin karşı eteği hemen sağ tarafta iki tepe arasın yayılmış bir vadi, işte burası Cehrilik ismiyle meşhur olan gezi bölgemizdir.
Cehrilik, yılın her mevsiminde ziyaret edilebilir, ama bölgeye meraklı gezgin ziyaret döneminin doğa ve iklim koşullarını da göz önünde bulundurmalıdır. Her ne kadar bir vadi gibi gözükse de rakımı 1400 metrenin üstünde bir bölge bahse konudur. Bitki örtüsünün en fakir olduğu mevsimde bile burada görmeye, keşfetmeye layık birçok gizem vardır. Cehriliği ünlü kılan en temel doğa harikası laleleridir. Nisan sonu Mayıs başlarında burası tam anlamıyla bir lalezardır, lalelerin yurdudur. Belki birçoğumuz bilmiyoruz, vakti zamanında Yozgat’ta yetiştirilen ve yurtdışına ihraç edilen Cehri lalelerinin meskeni, vatanı işte burasıdır. Bu kadar önemli doğa bitkisi, onun üretim şekli ve yetiştirildiği yer ne var ki günümüzde unutulmaya yüz tutmuştur.

İki tepe ortasındaki vadinin hemen ortasında, kıvrılarak akan iki küçük nehrin kesişme noktasında Gelikayası ismiyle bilinen bölge yerleşir. Burası küçük yükseltiler şeklinde dizilen 3-5 metre yüksekliğinde kaya parçalarından oluşur. Gelinkayası’nın özgün bir hikayesi vardır. Rivayet oldur ki, Yozgat çevresindeki köylerden birinde güzeller güzeli bir kız yaşarmış. Bu kızın genç bir delikanlımız âşığı varmış. Onların aşkı dillere destanmış. Ama derler ki, kızın da kötü kalplı zengin ve zalim bir taliplisi varmış. Bu şahıs kızla zorla evlenme isteğinde bulunur. Kız ve ailesi ise buna karşı çıkar. Âşıkları buluşturmak için düğün hazırlıklarına başlarlar. Düğün başlar, düğün alayını yola çıkar. Bunu duyan kötü kalpli adam çete kurar, düğün alayının peşine düşer ve bugünkü Cehrilik denilen mevkide düğün alayının önünü keser. Düğün alayının erkekleri öldürülür, gelin ve damat yakalanmak üzeredir. İşte o acılı anda gelin ellerini kaldırıp Allah’a dua eder, “Allahım, bizi bu eşkıyalara teslim etme. Ya taş et, ya kuş et!”  Rivayete göre, gelin düğün alayına katılan kişiler develeriyle birlikte taşa, kaya parçalarına dönüşürler, gözlerinden akan yaşlar ise Cehriliiğe dökülür, kırmızı-sarı lalelere dönüşür. Güvey ise beyaz bir güvercin olup göklere uçar ve efsaneye göre her yıl Mayıs ayında Cehriliğe gelir ve gelini, düğün alayını ziyaret eder. Bir de derler ki Yozgat’ın avcıları muhtemelen bunun içindir ki Cehrilik’teki güvercinlere asla kurşun atmazlarmış. Gelinkayası’nın hikayesi, sırrı işte bu mealdedir. Yozgat’ta yaşayıp da gezmedim, görmedim, bilmiyorum, demeyelim. Gezilesi, görülesi yerler arasındadır.
























































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder